Mehmet Barlas Aydın Haberler’e konuştu


Mehmet Barlas, gazetecilik hayatı ile ilgili merak edilen soruları yanıtladı.

Sabah Gazetesi’nin başyazarı Mehmet Barlas, Aydın Haberler’in röportajcısı Nazlı Aydın’a konuştu.İşte o röportaj!


Mesleğe nasıl başladınız?
Ben 1960 yılında yani 18 yaşındaydım. Babam Son Havadis’i çıkartıyordu. İlk olarak orada başladım gazeteciliğe. Hukuk Fakültesi 1. Sınıfındaydım. O sırada 27 Mayıs ihtilali oldu. Üniversiteden birtakım hocaları atıyorlardı. Onlardan bazıları profesörler arkadaşımdı. Ben öğrenciydim. İlk defa onları haber yaptım. Üniversitede tasfiye başladı diye. Sonra Aziz Nesin’le  yassıada duruşmalarına başladık. Orhan Kemal’le İstanbul’un yeni semtlerini yaptık. O sırada Taşlıtarla şimdiki Gaziosmanpaşa, Gültepe, Kuştepe 5.000 nüfuslu küçük yerlerdi. Oraların röportajını yaparak gazeteciliğe başladım. Sonra Cumhuriyet’e girdim. Dış haber servisinde çalıştım. 50 senedir gazetecilik yapıyorum.
Meslek hayatınızın başlangıç noktasında size en çok katkısı olan isimler kimdir ?
En fazla babamın katkısı oldu. Gazetenin sahibiydi. Babam politikacıydı. Aynı zamanda bakandı. Babam vasıtasıyla İsmet İnönü bizim eve çok gelirdi. İsmet İnönü önce Cumhurbaşkanıydı, sonra CHP genel başkanı oldu. Babam vasıtasıyla onlarla tanıştım. Particilerle, politikacılarla, babamın arkadaşlarıyla arkadaş oldum. Ünlü romancılar, Kemal Tahir , Tarihciler Sabahattin Selek gibi tanıdıklarım bana çok büyük katkı yaptı.

Mehmet Barlas bugün medya dünyasında olmasaydı ne ile meşgul olurdu ?
H
ukukçuyum. Hukuk Fakültesini bitirdim.  Babam trafik kazasında hayatını kaybetti. Eğer yaşasaydı ben Amerika’da doktoraya gidiyordum. O vefat ettiği için Cumhuriyet’te gazeteciliğe devam ettim.

Mesleğinize dair pes ettiğiniz geri çekilmek istediğiniz bir dönem oldu mu ?
Geri çekilmek istediğim bir dönem olmadı. Beni geri çektikleri çok oldu. 4-5 defa işten atıldım. Her askeri darbede mutlaka işten çıkarıldım. O sırada bazen hukukçuluk bazen matbaacılık yaptım. Beni meslekten uzaklaştırmak isteyenler oldu tabi.

Babanız hayatınızdaki önemli figürlerden biri. Onun ölümüyle nasıl bir boşluk hissettiniz ?
O
nun yerini dolduracağım dedim. Adapazarı’nda trafik kazasında vefat etmişti. Belki yaralıdır diye doktorları topladım gittim. Hastanede başhekim karşıladı.’’ Babanız öldü ‘’dedi. ‘’Öldüyse öldü , bir daha  kimseye bu lafı etmeyin . Ben babamı yaşatacağım ‘’dedim. 3 ay ağlamadım. 3 ay sonra ağladım.

Canan Barlas’la evlisiniz, tanışma öykünüz nasıl?
C
umhuriyet’ e stajyer olarak  gelmişti. Ben dış haberlerin başındaydım. Cumhuriyetin dış haberlerini yapıyordum. Canan Edebiyat Fakültesi öğrencisiydi. Güzel bir kızdı. Çıkma teklifi ettim, oda kabul etti. Meğer nişanlıymış, nişanlısını bırakıp bana geldi.

Aynı işi yapmak evlilikte avantaj mı , yoksa dezavantaj mı ?
Dezavantaj tabi. Birinize  zarar geldiği zaman diğerinede mutlaka geliyor. Benim yüzümden kaç defa yazısı kesildi.

Eşinizle iş konusunda birbirinizi eleştiriyor musunuz?
Yok. Fazla karışmayız birbirimizin işine .

Siyasilerin en yakındaki gazeteci olduğunuz halde siyasete neden atılmadınız?
B
abam siyasete atılmıştı. Onun hayatı beni çok etkiledi. Babam 1957’de hapse girdi, idam talebiyle yargılandı. Oysa hayatımda tanıdığım en barışçıl en kültürlü insandı. Demek ki dedim bu siyasette iş yok. Ondan ders oldu bana.

 

Tayyip Erdoğan ile aranız nasıl?

Recep Tayyip Erdoğanla yakın olmanın ya da görünmenin avantajlarını gördünüz mü?

Ben politikacılarla yakın oldum. Daha doğrusu arkadaş oldum. Turgut Özal’la arkadaştım. İsmet İnönü, Turan Güneş  ile de çok yakındım. Politikacı çok arkadaşım oldu. Şunu diyorum ben böyle bir rütbe yok. O başkansa bende başyazarım. Hatta bir düğüne davetliydim, polis geldi burası başbakanın yeri dedi. O başbakansa bende başyazarım dedim. Polis utandı kaçtı. Tayyip Erdoğan ‘da arkadaşım, tıpkı Turgut Özal gibi. Aramızda öyle bir rütbe farkı yok yani.

 

Çocuklarınıza maddiyat dışında bırakacağınız en büyük miras ne olacaktır ?

 Kitaplarım olacaktır. 9 tane kitabım var. Okumaktan ziyade yazmayı seviyorum.

 

Son zamanlarda gündemde olan kadın cinayetleriyle ilgili, kadının can ve beden güvenliği için herhangi bir önlem politikası yok bu konu hakkında düşünceleriniz nelerdir ?

   Şiddet sadece kadına karşı değil. Erkeklerde erkekleri öldürüyor. Kadınlarda erkekleri öldürüyor. Şiddetin önüne nasıl geçilir bilmiyorum ama bütün dünyada mesela dünyanın en fazla cinayet olduğu ülke ABD, Türkiye herhalde 6. 7. Sırada geliyor. Birincisi silahları yasaklamak lazım. Amerika yapamadı. Bizde maalesef Turgut Özal silah bulundurmayı serbest bıraktı. Eğer ülkenin yöneticisi ben olsaydım ülkedeki silahları toplatırdım.

 

Kanal İstanbul projesi hakkında ne düşünüyorsunuz?

Kanal İstanbul çok uzun zamandır tartışılıyor. Yapılması gerekli sanıyorum. Çünkü ben boğazlıyım. Dedem 1914’te  Yeniköy’e gelmiş. Bende kendimi bildim bileli Boğazlıyım. Boğazı yüzerek kaç kere geçtim. O zaman bir tane Rus tankeri vardı. Boğazdan geçen gemi sayısı 1962 yılında 22 idi. Şuan da 42 tane gemi  geçiyor. Boğaz çok tehlikeli bir su. Ben kürek çekerek bütün boğazı kaç kere dolaştım. Boğazda çok farklı akıntılar var. Bir geminin boğazın Karadeniz’den girip Marmara’dan çıkması için 17 defa manevra yapması gerekiyor.  O yüzden durmadan kaza oluyor. Her sene ortalama 8 tane kaza oluyor. Bende bunlardan birkaç tanesine tanık oldum. Kanal İstanbul,boğazı kurtaracaksa yapılmalı bence. 

 

Libya’ya asker gitmesi kesinleşti. Türk askeri Libya ‘da ne yapacak? TSK’nın gitmesi Türkiye’ye ne sağlayacak?

Libya’da Türk askeri ilk defa bulunmayacak. 1911 yılında önce Enver Paşa gitti.

Arkasından Mustafa Kemal o zaman yüzbaşıydı. Enver Paşa albaydı onun komutasında. Tam o sırada Balkan savaşı başladı. Türkiye Balkan savaşında yenildi. Libya’yı bıraktık İtalyanlara. Libya Türkiyenindi. İkincisi Libya ‘ya karşı borcumuz var.  Çünkü 1974 Kıbrıs savaşında Türkiye çok yoksundu. Bende o sırada TRT genel başkanı olduğum için çok iyi içerden takip ediyordum. Bizim uçaklar havalandığı zaman yere konamıyordu. Lastikler eskiydi. Kaddafi Türkiye’ye uçak lastikleri verdi. Şuan da Libya’yı Fransızlar parçaladı. Nato bombaladı. Amerika Büyükelçisi öldürüldü. Libya 3' e bölünmüş durumda . Libya ile imzaladığımız anlaşma var. Meşru hükümette Doğu Akdeniz’deki doğal haklar konusunda. Bence Libya’ya asker göndermemiz gerekli. İnşallah orada çarpışmalara katılmazlar. 

 

Son olarak biz yeni medya ve gazetecilik öğrencileri için bölümümüz hakkında istihdam oranı ve geleceğimiz hakkında ne düşünüyorsunuz?

İstikbalde kağıtlar azalacak. En son Türk basınında Star gazetesi kapatıldı. Daha önce Habertürk gazetesi kapanmıştı. İstikbal dijital habercilikte. Çünkü kağıt çok pahalı. Matbaa masraflarının üstesinden kimse gelemiyor. Dijital haberciliğe ağırlık vermek lazım. Ona hakim olan kuşaklar yarının başarılı gazetecileri olacaklardır. 


Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol